7 Kasım 2011 Pazartesi

Canım Kuzenim.


Bayramın 2.günü 
Buruk bir ziyaret daha yaptık ağabeyim,teyzem,ben ve dayım.
Hastane kapısına kadar geldik sonra büyük ormanların arasından
başka bir kapıya ulaştık girdik içeri,televizyonlarda gördüğüm kadarıyla
hapisaneye benzeyen demir kapılar,güvenlikler buz gibi insanlar.
M.abim cıktı içeriden o kadar güzel bir yüzü var ki bir bakan bir daha bakmak isteyecek kadar masum,saf ve aydınlık pırıl pırıl...
Mercan gözleri cam gibi...
Uykudan kaldırmışlar yanaklarında yastık izi...
Baktı yüzüme merhaba diyebildim sadece,
hemen öne eğdim başımı,dokunsalar ağlayacaktım.
Parçalanan yüreğimin acısının tarifi yok...
Oturduk bahçeye o bişeyler yedi ben gidene kadar ona baktım.
Yüzünden hiç ayırmadım gözlerimi...
O bana hiç bakmadı ama ben ona sarılıp o kadar çok ağlamak istedim ki...
Ağlamak bile beni kesmezdi bağırmak hatta haykırmak istedim.
Elimden gelen ufacık birşey olsaydı keşke.
keşke beraber daha cok vakit geçirip daha cok doysaydım kuzenime...
Hep kendi hayatımızın telaşesinden onlara cok az vakit ayırdık.
O kadar üzgün ve pişmanım ki şimdi 
zamanı geriye alabilseydik daha cok severdik belkide birbirimizi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.